Felç Tedavisinde Yaklaşımlar

Felç, beyindeki bir bölgenin hasar görmesi sonucu oluşan bir durumdur. Felç tedavisinde yaklaşımlar hastaların tedavisi, felcin nedenine ve ciddiyetine bağlı olarak farklılık gösterir. Felç tedavisinde yaklaşımlar nasıl olmalıdır:

1. İlaç Tedavisi: Felç geçiren hastalara verilen ilaçlar, felcin etkilerini azaltmak veya tamamen ortadan kaldırmak için kullanılabilir. Kan incelticiler, pıhtı çözücüler, antihipertansifler ve antikonvulsanlar gibi ilaçlar, felçli hastalara verilebilir.
2. Fizik Tedavi: Fizik tedavi, felçli hastaların kas gücü ve hareket kabiliyetlerini geri kazanmalarına yardımcı olur. Bu tedavi yöntemi, felcin etkilerini azaltmak için egzersizler, kasların uyarılması ve masaj gibi çeşitli teknikleri kullanır.
3. Konuşma ve Dil Terapisi: Felçli hastaların birçoğu konuşma ve dil becerilerinde değişiklikler yaşayabilirler. Konuşma ve dil terapisi, hastaların iletişim becerilerini yeniden kazanmalarına ve konuşma bozukluklarını gidermelerine yardımcı olur.
4. İşlevsel Terapi: İşlevsel terapi, felçli hastaların günlük yaşamlarında bağımsızlıklarını yeniden kazanmalarına yardımcı olur. Bu tedavi yöntemi, hastaların bağımsız olarak yemek yemeleri, giyinmeleri ve diğer günlük aktiviteleri yapmalarına yardımcı olur.
5. Cerrahi Müdahale: Bazı durumlarda, felcin nedeni beyindeki bir tümör, anevrizma veya diğer ciddi bir durum olabilir. Bu durumlarda, cerrahi müdahale gerekebilir.

Felçli hastaların tedavisi, felcin nedenine ve ciddiyetine bağlı olarak değişir. Ancak, ilaç tedavisi, fizik tedavi, konuşma ve dil terapisi, işlevsel terapi ve cerrahi müdahale, felçli hastaların tedavisinde sıklıkla kullanılan yaklaşımlardır.

Felç. tedavisinde yaklaşımlar dikkate alındığında en çok üzerinde durulan önemli faktörler arasında;

• sigara,
• uyuşturucu,
• alkol,
• ilaç bağımlılığı

gibi bağımlığa bağlı unsurların ortadan kaldırılması gelmektedir.

Kimler felç geçirmeye daha yatkındır?

Bu kişilerde felç tedavisinde yaklaşımlar nasıl olmalıdır?

Doğal besin maddelerinin tercih edilmesi gerekmektedir. Kan, şeker ve kolesterol düzeylerinin yükselmesine neden olacak diyet programlarından uzak durulması önerilmektedir. Oral kontraseptif dediğimiz doğum kontrol haplarından uzak durulmalıdır. Hipertansif (yüksek tansiyonu olan) hastalar özellikle düzenli doktor kontrolünden geçmelidirler. Hipertansiyona neden olan risk faktörlerinden uzak durarak kan basıncı uygun seviyelerde kontrol altından tutulmalıdır. Yüksek tansiyonu olan hastalar felç geçirmeye daha yatkındırlar. kan basıncı yükseldiği zaman damar çeperlerindeki pıhtılar bulundukları alandan kopar. Kan akışı ve basıncı ile damar hattında dolaşır. Geçemediği bir alana geldiğinde tıkanma meydana gelir. Genellikle atar damarlardan beyne giden karotis arterinde tıkanma meydana gelir. Bu tıkanma ile beyne kan akışı kesilir ve nöronlar beslenemez. Nöronların beslenemediği alanlarda hücre ölümleri gerçekleşir ve felç tablosu ortaya çıkar.

Rastgele ilaç kullanımlarından sakınılması da çok önemli bir sorundur. Kan sulandırıcıların yararlı etkileri olduğu kadar zararları da çoktur. Genellikle doğru bilinen yanlışlar arasında kontrolsüz aspirin ve benzeri ilaçların sürekli kullanılması gelmektedir. Bu tür ilaç kullanımları kanayıcı tipteki felç (inme) türleri için önemli bir sorundur. Bu tür olgular düzenli hekim kontrolünde olmalıdır.

Eğer ki, burada belirtilen unsurlardan bir ya da bir kaçı ile gelişen felç tablosu varsa dikkatle değerlendirilmelidir. Bu aşamada felç tedavisinde yaklaşımlar için ciddi etkinlik ya da olumsuzluk ortaya çıkmaktadır. Bunların başında rehabilitasyondaki iyileşme süreci uzamaktadır. Eğer tedavi ve rehabilitasyon aşamasında kişilerin bu etkenlerden uzaklaşması sağlanırsa tedavi sürecinde hızlı iyileşmeler gözlenebilmektedir.

Acil durumlarda felç tedavisinde yaklaşımlar nasıl yapılmalıdır?

Felçlilerde acil tedavi yaklaşımları

Felç, beyinde bir hasar sonucu meydana gelen bir durumdur ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir. Felçlerin nedeni genellikle kan damarlarındaki pıhtılar veya kanama gibi kan dolaşımı problemleridir. Acil tedavi yaklaşımları, felç geçiren kişinin hayatını kurtarabilir ve felcin etkilerini azaltabilir. Felç tedavisinde yaklaşımlar nasıl olmalı:

1. Hızlı Müdahale: Felç geçiren kişi için en önemli şey hızlı müdahaledir. Acil tıbbi yardım çağrısı yapılmalı ve mümkünse en kısa sürede hastaneye götürülmelidir.
2. İlaç Tedavisi: İnme veya felç geçiren kişilere, pıhtılaşmayı önleyen veya kanamayı durduran ilaçlar verilir. Bu ilaçlar, beyindeki kan akışını düzenleyerek felcin etkilerini azaltabilir.
3. Trombolitik Tedavi: Trombolitik tedavi, pıhtıların çözülmesine yardımcı olan bir tedavi şeklidir. Felç geçiren kişilerin erken dönemde trombolitik tedavi alması, felcin etkilerini azaltabilir.
4. Rehabilitasyon: Felç geçiren kişilerin rehabilitasyon tedavisi alması, felcin etkilerini azaltabilir ve iyileşme sürecini hızlandırabilir. Fiziksel terapi, konuşma terapisi, işlevsel terapi ve psikolojik destek, felçli hastaların iyileşme sürecinde yardımcı olabilir.
5. Cerrahi Müdahale: Bazı durumlarda, felçli kişilere cerrahi müdahale gerekebilir. Örneğin, beyindeki kan damarlarındaki tıkanıklıkların açılması veya beyindeki kanamaların tahliye edilmesi gerekebilir.

Felçli kişilerin tedavisi, hastanın durumuna ve felcin nedenine bağlı olarak değişebilir. Ancak, hızlı müdahale, ilaç tedavisi, trombolitik tedavi, rehabilitasyon ve cerrahi müdahale, felçli kişilerin tedavisi için yaygın yaklaşımlardır.

Destekleyici etkenler ile felç tedavisinde yaklaşımlar

Hastane ortamına ulaştırılan olgular gerekli tedavilerin sürdürülmesi için felç (inme) ünitelerinde tıbbi tedaviye alınırlar. Bu süreç genellikle olguların hayati tehlikeyi atlatmasına kadar sürer. Bazen bu süreç 3-4 hafta kadar sürebilir. Bu tamamen hastaların stabil sürecindeki seyrine bağlıdır. Olguların ev ortamında yada yataklı rehabilitasyon merkezlerine transportunun sağlanmasıyla tedavinin geleceği planlanır. Tedavi programına alınan hastalara fizik tedavi uzmanı desteği ile rehabilitasyon programı düzenlenir. Buna uygun şekilde fizyoterapist eşliğinde ev ya da yatağında egzersizler yapılır. Bunun amacı ise süreçte kas tonusunun mevcut durumunu korumaktır. Ayrıca uygun egzersiz protokolleri ile de hareket kabiliyetinin kazandırılmasını sağlamaktır. Yapılan uygulamalar aslında Nöroplastisite için de etkilidir.

Nörolojik rehabilitasyon sürecinde elektrositümülatörler etkin rol oynamaktadır. Özellikle EMG tabanlı stimülatörler ile beyindeki sağlam nöronların tetiklenmesi önemlidir. Bu aşamada mentamove rehabilitasyon metodu hastaya ve terapiste ciddi katkı sağlar.

Bu dönemde inmeye neden olan faktörlerin saptanması için gerekli incelemeler uzmanlar tarafından yapılır. Uzman tavsiyesine uyularak istenen tetkikler;

• Bilgisayarlı Beyin Tomografisi,
• MR incelemeleri,
• Anjiyografik incelemeler,
• Renkli Doppler Ultrasonografi olarak sıralanmaktadır.

Yapılan ek tetkikler ile hastaların durumu tespit edilerek felç tedavisinde yaklaşımlar da destekleyici yönde ek tedavi seçenekleri ile gözden geçirilmelidir.